Turizmde Öncelikli Politikalar




Türkiye ekonomisinin itici gücü olan turizm sektörü ise hedeflediği “sürdürülebilir turizm, uluslararası pazarda yüksek rekabet gücü sağlayacak, vatandaşlarımızın tümüne ve yabancı turistlere tatminkâr tatil olanakları sunacak şekilde geliştirmek” olarak tanımlanan vizyonuna, ancak sektörel hizmet sunanları hızlı, verimli, etkin şekilde dünya gerekleri doğrultusunda yenileyerek sahip olabilir.

Bu nedenle turizm sektörü rekabet gücünü, ancak tesislerde istihdam edilecek genç nitelikli ara kademe elemanı ile yükseltebilecektir. Turizme hizmet veren tüm görevliler yabancı dil bilmeleri sağlanacaktır. Türkiye, Dünya üzerinde son derece önemli sosyal ve kültürel bir konuma sahiptir. Türkiye bir İpek Yolu Ülkesidir. Kültür ve Turizm Bakanlığı Dünyada büyük hareketliliklere neden olan “İnanç Turizmi”ne yönelik politikalar üretecektir.

Önemli uluslararası konferansların ve toplantıların Türkiye’de organizasyonuna yönelik faaliyetler sonucu “Kongre Turizmi”nin de önemli bir pay almasına yönelik faaliyetlerin Bakanlıkça desteklenmesi sağlanacaktır.

Turizmi sadece deniz ve kum olarak gören zihniyetin ötesine geçebilmeliyiz. Üç tarafı denizlerle kaplı ülkemizde, tarihi ve arkeolojik ve doğal zenginliklerimizin daha ön plana çıkartılması, turizmi destek amacıyla restorasyonlara kaynak aktarılması yoluyla Türk turizminde çok daha fazla gelir elde edilmesini mümkün kılacak “Turizm Kalkınma Planı’nı” hayata geçireceğiz.

 

Bakanlık, eylem ve işlemleri ile alacağı kararlarla turizm sektörünün önünü açıcı olmak zorundadır. Bu da, Devlet bürokrasisini iyi bilen, bürokraside koordinatör rolünü üstlenebilecek kişi veya kimselerden oluşturulacak bir ekiple mümkündür. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na yeni bir ruh ve hareket verilmesi yatırımcısı, işletmecisi ve acenteleriyle sektörü hak ettiği yere kaldıracaktır.

Sonuçta kazanan, Milli Gelirinin artışıyla, işsizliğin azaltılmasıyla yeni iş imkânlarının yaratılmasıyla Türkiye ve Türk Turizmi olacaktır.